CEMAATİ TERK ETMEK
İÇİN ÖZÜR
Bize İmam Şafii (Allah
rahmet etsin) şöyle haber verdi: Bize Malik şöyle haber verdi: Nafi, İbn
Ömer'den şöyle nakletti: (O) Soğuk ve rüzgarlı bir gecede ezan okunduğunda
şöyle dedi: Evlerinizde namaz kılın. Sonra şöyle dedi: Resulullah (s.a.v)
soğuk, yağmurlu bir gece olduğunda müezzine emrederek şöyle buyururdu:
"Evlerde namaz kılın. " Tahric:
Beyhaki, Marife, 2/339-340; Taberi, Cuma namazı 1/129 no: 5; Müs/im, Mescidler
1/449 no: 245/649; Buhari, Ezan 1/217
Bize Rebi', İmam
Şafii'nin şöyle dediğini haber verdi: Bize Malik şöyle haber verdi: Eyub,
Nafi'den, o da İbn Ömer'den şöyle nakletti: Resulullah (s.a.v) yağmurlu,
rüzgarlı ve soğuk bir gece olunca müezzinine şöyle emrederdi: "Evlerinizde
namaz kılın. " Tahric: Müsned
el-Hamidi, 2/306-307; Müslim, Sefer namazı 1/484
Bize Rebi', İmam
Şafii'nin şöyle dediğini haberverdi: Bize Malik şöyle haber verdi: Hişam b.
Urve, babasından; odaAbdullah b. Erkam'dan şöyle nakletti: Arkadaşlarına bir
gün imam olmuştu. Def-i hacet kastıyla gidip geldiğinde şöyle dedi: Resulullah
(s.a.v)'i şöyle buyururken duydum: "Sizden birinizin defi haceti gelirse,
namazdan önce defi hacetini gidersin " Tahric:
Taberi, Kasır 1/159 no: 49; Sünen, imamlık 2/11 0-111 no: 852 Ebu Davud,
Taharet 1/68 no: 88 Tirmizi, Taharet 1/262-263
Bize Rebi', İmam
Şafii'nin şöyle dediğini haber verdi: Bize güvenilir raviler, Hişam b.
Urve'den; o, babasından; babası da Abdullah b. Erkam'dan şöyle nakletti:
Mekke'ye doğru giderken ona bazı arkadaşları iştirak ettiler ve bu yolculuk
esnasında onlara imam oldu. İkamet edildiğinde bir adam gelerek Resulullah
(s.a.v)'in şöyle buyurduğunu nakletti: "Namaz için kamet edildiğinde
sizden biriniz def-i haceti geldiğini hissederse, önce def-i hacetini
yapsın." Tahric: Taberi, Kasır
1/159 no: 49 Sünen, imamlık 2/110-111 no: 852 Ebu Davud, Taharet 1/68 no: 88
Tirmizi, Taharet 1/262-263
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Kişi, -imam olup olmaması arasında fark olmadan- eğer
abdesti daralırsa, önce abdest alır. Abdesti daralmasına rağmen namaz kılanın
bu davranışını uygun görmem. Çünkü bu durumda olanlara, önce abdest almalarını
Resulullah (s.a.v) emretmiştir. Ayrıca namazda olması gereken huşuya ve namazın
sağlıklı tamamlanmasına zarar verir. Namazında hacetten dolayı abdest alma
durumu olan kişiyle abdest alma ihtiyacı olmayan kişi arasında namazı sağlıklı
tamamlama ve huşu açısından fark vardır.
Oruçlunun veya oruçlu
olmayanın yemeği hazır olursa yahut yemeğe ihtiyacı olan kişinin yemeği hazır
olur ve nefsinde yemeğe karşı şiddetli bir arzu olursa, cemaate katılmayıp
yemeğe başlamasına ruhsat vardır. Ama nefsinde yemeğe karşı şiddetli bir arzu
yoksa yemeği bırakıp önce namazını kılmak için cemaate katılmasını müstehab
sayarım.
Hastalıktan dolayı
cemaati terk etmeye ruhsat vardır. Çünkü Resulullah (s.a.v) hasta olduğu zaman,
insanlara imam olmayı birçok gün terk etmiştir. Korku esnasında, seferde,
hastalıkta, cenazesiyle meşgulolacağı birinin ölümü esnasında, malını terk
etmesi halinde malının zarar göreceği zamanda ve işini görmekle yükümlü olduğu
şahıslar olduğu vakitlerde cemaate katılmamak için ruhsat vardır.
Cemaati özürsüz terk
etmeye ruhsat yoktur. Özür ise yukarıda zikrettiğim durumlardan biri yahut
benzerleridir. Yahut şiddetli bir uyku halinde yahut kendisine gelen bir malı
terk ettiğinde o malın kayıp olma endişesi taşıdığı hallerde yahut bulma umudu
taşıdığı ve terki halinde zayi olma ihtimali olan bir kayıp peşine gittiğinde
ruhsat vardır.
Sonraki için tıkla:
VALİ'NİN İZNİ
OLMADAN NAMAZ KILDIRMAK